Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI YABANCI FUTBOLCU KONUSU

Yıllardır gündemden düşmeyen bu konu aslında ülke futbolunun neden belirlenen eşiği geçilemediğinin de göstergesi niteliğinde. Her şeyi bir kenara bırakalım çok ama çok basit denklemle başlayalım. Örnek olarak, bu yıl Trabzonspor forması giyen ve süper ligde gol krallığı yarışında zirveye oynayan Alexander Sörloth’ın kendi ülkesi olan Norveç liginde yabancı sınırlaması olsaydı Sörloth kendi vatanını bırakıp ülkemize gelir miydi ? neden gelsin bilmediği bir ülkeye, bilmediği bir iklime, bilmediği bir millete yani kendi ülkesinin liginde oturur topunu oynardı neden çünkü kendi ülkesinin koyduğu yabancı sınırlaması onu rahata alıştırıp ve dışarıda kazanacağı ücretin aynısını bazı durumlarda çok daha fazlasını kazanma imkanı vereceğinden dolayı.    Durum bu kadar basit işte rekabet anlayışını ortadan kaldırmak demek başarısızlığa ayna tutmak demektir. Öyle ki rekabet alanını oluşturacak argümanlara sahip değilsen bu kendi sandalyesini ayağının altından tekmeleyen idam mahkumuna be...

ENDÜSTRİYEL FUTBOLUN SALT BİR OYUN OLMAKTAN ÇIKIP BİR TÜKETİM KATEDRALİNE DÖNÜŞMESİ

Hayatın içinde ki yaşamlar gibi futbol takımları da bazıları zengin yaşamları, bazıları orta yaşamları, bazıları da hayatta var olabilmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzdendir en çok bizi bir takıma yönelik fanatizm tutkusunu tattıran. Bireyler kendileriyle tuttukları futbol takımını özdeşleştirirler ve böylece bazılarımız olmak istediğimiz konumda başarılı olan kulüpleri pekiştirip bir taraf oluruz. Bazılarımız hayatın verdiği ağır mağlubiyeti kabul edip kendi yaşamımız gibi bir türlü başarılı olamamış kulüp taraftarı oluruz. Bunun izahı ancak tuttuğu takımla kendi yaşantısını paralel çizgide yaşayan fanatik taraftarlarca açıklanabilir.  Futbolun dünyada insan hayatının olduğu her alana nüfus ettiği gerçeği bu oyunun ne kadar büyük bir potansiyel gücünün olduğunu göstermektedir. Kapitalist sistemde   bu gücün kullanılması demek sömürülecek  bireyler demektir. Günümüz   endüstriyel kapitalizmin bireyleri tüketen birer robotik varlıklar haline getirdiği bu sistemin f...

ZAFERİN ADAMI J.K.

30 Yılın Ardından Gelen Şampiyonluk ve Premier Lige Şah Çekip Mat Eden Bir Alman. Futbolda her şey değişir, taktikler değişir, stiller değişir, pozisyon anlayışı değişir. Değişmeyen tek şey ne yaparsan yap iyi oyun oyna ve başarılar kazan. Çünkü iyi oyunu başarılarla taçlandıramazsanız, bir noktada başarısızlıkla mükafatlandırılırsınız. 30 yılda değişen 11 teknik adam ve 2015'te göreve gelen kulübün 11. teknik direktörü Jürgen Norberd Klopp. Göreve geldiği 2015 yılında "Bize zaman tanıyın 4 yıl içinde şampiyonluk yaşayacağız" ifadeleriyle aslında şampiyonluğun temellerini çoktan atmıştı. Klopp’un bu başarısı bir anda olmadı sistemsel çalışmanın getirdiği bu başarı aslında bir başka gerçeğide ortaya koyuyor ve Klopp’un takımı artık bir misyon bir vizyon sahibi ve korkutan bir rakip olarak ön plana çıkıyordu. 5 yılın sonunda Klopp’la birlikte hem şampiyonlar liginin kazanılması hem de Primier lig kupasının kazanılması Liverpool adına yatırımların ve emeklerin boşa gitmediği...