Ana içeriğe atla

İNGİLTERE’NİN YENİ KALESİ OZAN KABAK


Futbol, canlı bir varlık gibi bireylerle büyüyen ve geleceğini şekillendiren bir yapıdır... Bu yapıda, kuşkusuz başrol sahadaki futbolcularındır. Sahadaki oyuncular, tribünde, evinde, masa başında, sokakta vb. taraftarların beden bulmuş halidirler. O yüzden her futbolcu sadece formasının arkasındaki ismi değil, aynı zamanda oynadığı takımların milyonlarca taraftarın ismini de taşımaktadır.  Ve kurduğu hayallerde de yine onunla birlikte milyonların hayali vardır.


Takvim yaprakları, 25 Mart 2000 yılını gösterdiği zaman; Ankara ilinin orta kesiminde bulunan, Çankaya ilçesinde bir bebek dünyaya gelmiştir.  Bebeğin ismi,  Ozan Muhammed Kabak’tır. Hikâyesi Ankara’da başlayıp İngiltere’de devam eden bu bebeğin kariyer serüveni de hızlı ve sağlam adımlarla zirveye doğru gerçekleşiyor.


Ozan,  2011 yılında her şeyin başlangıç noktası olan Silivrispor’dan Galatasaray’ın Gençlik Akademisine girerek, başarılara açılacak kapıların ilk kilidini açmış oluyor.  Silivri sporda forvet ve on numara oynayan kabak, Galatasaray’da önce libero sonra ise defans oyuncusu olarak evrilmiştir. Bu kararda Ozan’ın, yaşıtlarına göre vücut yapısı, yere basan sağlam ayakları, oyunu okuma ve kurma özeliklerinin üstün olması etkili olmuştur.


Hayatındaki dönüm noktalarından birisi olan, cezaevi müdürlüğü yapan babasının Tekirdağ’a tayini çıkması sonrası futbolu bırakma noktasına gelmiştir. Çünkü her gün antrenman için, Tekirdağ’dan İstanbul’a otobüsle gelen Kabak, çok yoruluyor ve bu süreçte oldukça yıpranıyordu. Başarılı bir sporcu kişiliğin yanında çalışkan bir öğrenci olan Kabak, İstanbul’da fen lisesini kazanıp Galatasaray’ın alt yapısında da yatılı olarak kalmaya başlamıştır. Bu Kararla birlikte futbolculuk kariyerini devam ettiren Kabak, alt yapıda çıktığı maçlarla dikkatleri üzerine toplamaya başlamıştır.


Başarılı performansının ardından milli takıma seçilmiştir. Hem Galatasaray’da hem de, Milli takım alt kategorilerinde, (U-14, U-15, U-16, U-17, U-18) oynadığı takımlarda kaptanlık pazu bandını da takmıştır. Ozan bu süreçte gelişmekte ve Galatasaray A takımı için sabırla beklemektedir...


Bu süreçte de Galatasaray’da yaşanan sakatlıklardan sonra, Fatih Terim Ozan’ı, A takıma almıştır. Profesyonel olarak ilk maçına, 12 Mayıs 2018 tarihinde, Yeni Malatyaspor'la oynanan Süper Lig maçında çıktı. Bu maçta 4-1 galip ayrılan Galatasaray’da Ozan Kabak oyuna bir an önce girsin diye, topu taca atan Donk, koşarak oyundan çıkıp yerini Ozana bırakmıştı. Taraftarın büyük desteğiyle oyuna giren Kabak maçta oldukça önemli hamlelerde bulunmuştu. Maçtan sonra futbol otoriteleri tarafından, büyük övgüyle bahsedilen Kabak, ilk 11 için hazır olduğunu göstermişti.


Bu süreçte yavaş yavaş Avrupa kulüplerinin de radarına giren Kabak maçlarda penaltılara neden olsa da teknik direktör Fatih Terim, oyuncusunun arkasında durarak ona destek veriyordu. Ozan Kabak için vitrin maçları olacak olan, Şampiyonlar ligi maçları çok önemliydi. Galatasaray'ın genç futbolcusu Ozan Kabak, kariyerindeki ilk UEFA Şampiyonlar Ligi maçına Schalke 04 karşısında çıktı. Böylece 17 yaşında ilk defa devler arenasına çıkan Emre Belezoğlu’an sonra, 18 yaş ile en genç 2. Türk oyuncu olarak kayıtlara geçmiştir. Bu maçta da önemli müdahaleleriyle dikkatleri üzerine çeken Kabak, Avrupa transfer piyasasına girmişti.


Galatasaray’da sadece 13 maçta görev alıp, toplamda 1084 dakika ve Şampiyonlar Ligi’nde ise 4 maçta 360 dakika süre alarak, 2018'de 11 milyon Euro‘luk bonservis ücreti karşılığın da Galatasaray’dan Stuttgart'a transfer oldu.

O sezon Takımının küme düşmesinin ardından 2019'da Ozan Kabak'ın yeni kulübü Schalke 04 oldu. 5 yıllık sözleşme imzaladı. Bonservis bedeli olarak, sözleşmede serbest kalma maddesi olan 15 milyon Euro karşılığında gerçekleşti transfer.  Schalke 04’te iyi performansına devam eden Kabak, takımın önemli isimlerindendi. Schalke transferi sonrası daima ismi Avrupa’nın önemli kulüpleriyle anılan Kabak, Bayern Münih, Milan ve Premier Lig’in bazı takımlarıyla anılsa da bu takımlara transferi gerçekleşmedi.

Verdiği demeçlerde hayalinin ve hedefinin Premier Lig’de oynamak olduğunu sık sık dile getiren Kabak, bu hayaline İngiltere devi Liverpool’un ona teklifiyle kavuştu.  Ozan idolü olan, Virgil van Dijk ile birlikte takım arkadaşı oldu. Ozanın transferi sonrası Liverpool’dan yapılan açıklamada, savunma oyuncusu Matip’in de sezonu kapattığı açıklandı.  Böylece direkt, ilk on bire yapılmış olan bu transferle birlikte Liverpool’un yeni savunma ikilisi, Ozan ve Davies olması bekleniyor.


Henüz 20 yaşında elde ettiği bu başarıyla ilerisi için büyük umut vadeden Ozan, hem ülkesini gururlandırıyor, hem de Milli takım stoper jenerasyonu açısından güçlü bir opsiyon olarak seçenek sunuyor.


Transferinde önemli bir rol üstlenen Liverpool’un teknik direktörü Jürgen Klopp, "O, sadece 20 yaşında. Almanya'da iki takımda görev aldı. Futbolcusu olduğu Schalke 04 ligde kötü durumda. Ozan için gerçekten iyi bir an olduğunu düşünüyorum çünkü dünyadaki her oyuncu gibi istikrarlı bir takıma ihtiyacınız var ve biz bunu sunabiliriz. Biz onun için uygun bir futbol adımıyız." ifadelerini kullandı.


Böylece bir yeteneğin başarı hikâyesine hep birlikte şahitlik ediyoruz… Umarım bu yolda daha güzel başarılar elde eder ve bizi gururlandırırsın OZAN KABAK.


“Bir hedefe karar vermek, çoğu zaman hedefin kendisidir.”

Samuel Smiles

 

İBRAHİM BOZKURT

 

 

 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ENDÜSTRİYEL FUTBOLUN SALT BİR OYUN OLMAKTAN ÇIKIP BİR TÜKETİM KATEDRALİNE DÖNÜŞMESİ

Hayatın içinde ki yaşamlar gibi futbol takımları da bazıları zengin yaşamları, bazıları orta yaşamları, bazıları da hayatta var olabilmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzdendir en çok bizi bir takıma yönelik fanatizm tutkusunu tattıran. Bireyler kendileriyle tuttukları futbol takımını özdeşleştirirler ve böylece bazılarımız olmak istediğimiz konumda başarılı olan kulüpleri pekiştirip bir taraf oluruz. Bazılarımız hayatın verdiği ağır mağlubiyeti kabul edip kendi yaşamımız gibi bir türlü başarılı olamamış kulüp taraftarı oluruz. Bunun izahı ancak tuttuğu takımla kendi yaşantısını paralel çizgide yaşayan fanatik taraftarlarca açıklanabilir.  Futbolun dünyada insan hayatının olduğu her alana nüfus ettiği gerçeği bu oyunun ne kadar büyük bir potansiyel gücünün olduğunu göstermektedir. Kapitalist sistemde   bu gücün kullanılması demek sömürülecek  bireyler demektir. Günümüz   endüstriyel kapitalizmin bireyleri tüketen birer robotik varlıklar haline getirdiği bu sistemin f...

Türkiye'nin UEFA Sıralamasındaki Yeri ve Avrupa Kupalarına Katılımı

Avrupa futbolunun en prestijli organizasyonlarından biri olan UEFA (Union of European Football Associations), futbol kulüplerinin ulusal liglerindeki performanslarına göre ülke puanları oluşturur. Bu puanlar, her ülkenin Avrupa kupalarına katılım hakkını belirlerken aynı zamanda o ülkenin futbolunun uluslararası düzeydeki seviyesini yansıtır. Bu yazıda, Türkiye'nin UEFA sıralamasındaki yeri ve Avrupa kupalarına katılım performansı ele alınacaktır. UEFA ülke puanı, bir ülkenin futbol kulüplerinin Avrupa kupalarındaki performanslarını yansıtan bir ölçüdür. Bu puan, ulusal liglerdeki kulüplerin UEFA Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi gibi turnuvalardaki başarılarına göre hesaplanır. Kazanılan her maç, berabere biten her maç ve tur atlama gibi faktörler ülke puanını etkiler. Türkiye, bu puanlama sistemi çerçevesinde uluslararası arenada yerini almaktadır. Türkiye'nin UEFA Sıralamasındaki Yeri Ülkemiz, futbolun coşkuyla takip edildiği ve büyük bir tutkunun olduğu bir ülked...

HEP Mİ BİR AKSİLİK!

Hep mi bir aksilik! Sezonu, Gol krallığı yarışında 2'nci sırada bitiren Enes Ünal'ın Transferi başka bir sezona kaldı. Enes Ünal, Bursaspor'da gösterdiği başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çekmiş bir futbolcuydu. Özellikle Türkiye’de Basın, onu “Wonderkit” yetenek olarak medyada sürekli olarak gündemde de tutuyordu. Yine aynı dönemde Enes Ünal, Avrupalı gözlemcilerin de takibindeydi. Türkiye'nin santrafor ihtiyacı olduğu bir dönemde, Enes Ünal potansiyeli ve yeteneğiyle ön plana çıkan bir oyuncu olarak Türkiye’nin santrafor susuzluğuna bir çare olarak düşünülüyordu. Enes Ünal, Bursaspor'da geçirdiği süre boyunca golcülüğü ve golcü fiziğiyle ön plana çıktı. Genç yaşına rağmen saha içindeki zekası, hızı ve gol vuruşlarındaki becerisiyle büyük bir etki yaratıyordu. Bu performansıyla Avrupalı kulüplerinin de dikkatini çekti ve kariyerini yurtdışında sürdürme fırsatını ona verecek, uluslararası ağı olan Manchester City’e 26 Haziran 2015 tarihinde Bursaspor’un r...