Ana içeriğe atla

TAKTİK YOK



Tamamen içi dolduruşmuş, birer balon yapısında ilerliyor kulüpler. Sahaya çıkan futbolcu bile, kenardan ve taraftardan aldığı gazla oynuyor. Futbolcunun mesleği olan futbolculuk mesleğini icra etmesi için, futbolcuyu puf pufluyoruz. Onların taraftarı memnun etmesi gerektirdiği yerde, futbolcuların mutlu edilmesi için mücadele verilmesi hiç bir literatürde açıklanabilecek bir durum değildir. 

Alt yapıya verilmeyen önem için her an çökmeye ve batmaya mahkûm durumdayız. Örnek almak bu dünyada ki en makul iştir eğer ki yapamıyorsanız!  Yapılmışından bakmalısınız. Şekil A, Hollanda, şekil B, Portekiz, şekil C, Norveç, bütçe tesisleşme gibi sorunları öne sürerek bu işten sıyrılıp yükü devlete atmakla, gerçekleri yok saymakla, ancak ve ancak aynada görülen silueti kandırabiliriz.

Yıldız diye getirdiğiniz 3 futbolcudan vazgeçtiğiniz an ona vereceğiniz parayla en güzelini yaparsınız.  Sürekli değişen teknik adamlar, tamamen momentuma dayanan planlamalar, yarın yokmuşçasına devam eden hatalar zinciri ülke futbolunu derin bir çukura doğru yuvarlamaktadır.

Sahada belirli bir düzenin olmadığı oyun düzeninde tamamen ezber bir yapıda ilerlemek zarardan başka bir çıkar ilişkisi doğurmayacaktır. Sahaya sürülen 11’lerin ezber taktiklerle adlandırıldığı sistemlerle tamamen teoriden ibaret kaldığı, pratiğe dönüşmediği için esas sistemin işleyişinden mahrum ve yitik bir oyunla, gerçeği manipüle etmiş yapıda yansıtılmasına maruz kalıyoruz. Bu sistemlerin değişkenlik göstermesi bir şey ifade etmediği gibi gerçeğin çarpıtılmasına da engel olamamaktadır. Örneğin A takımı, kadro yapısı, oyun mantalitesi 4-4-2 sistemine tamamen aykırı bir düzende olmasına rağmen, bu sistemi işlemeye çalışması ve sonuçların ezber yapıda doğrularla paralele çizgide oluşmaması dikkate alınmamaktadır. Yine ülkemizde sıkça kullanılan ezber dizilişlerin başında gelen 4-3-3 oyun sistemi, X takım yapısına bakıldığında oyuncu grubu sisteme entegre edilmesinin mümkün olmadığı yapıda teknik adam, “beyler 4-3-3 sisteminde diziliyoruz sahaya, Mehmet sen uzun toplar atıyorsun defanstan, orta sahaya…” ifadelerle kafasındaki distopik oyun kurgusunu, gerçeğin çatışmış haliyle harmanlayarak takımından performans bekliyor! Ve ne yazık ki taraftarı da bu distopya’ya inandırmak için, gerçekte var olmayan oyun kurgusunun takıma yansıtılmış halini betimlemelerle ifade ederek kendine paydaş ediniyor. Tamamı saf ve temiz duygularla takımlarına bağlanmış olan taraftar grupları, bu gerçeğin simülasyon haline maruz kalmaktan kaçınamamaktadırlar.


Çünkü yapılan hataların, nicel açıdan belirli bir çizgisi yok. İşin alfabesinin tamamı bu simülasyondan oluşturulmuştur. Bu oluşumdaki bir diğer taraf ise, yine bu simülasyonun kurucularının da bu yapay gerçeğe kendilerini inandırmış olmaları… 21. Yüz yılda bilgiye erişimin, kolaylığını anlatmanın acizliği kadar başka bir durum yoktur her halde. Profesyonel yapıda kurumsallaşmış kurumlarımızın bu perspektife uygun politikalarla çalışması büyük önem arz etmektedir. Hatalar zincirine bürünmeden bir an önce yanlışların düzeltilmesi ve doğruların işletilmesi gerekmektedir.

 

İBRAHİM BOZKURT

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ENDÜSTRİYEL FUTBOLUN SALT BİR OYUN OLMAKTAN ÇIKIP BİR TÜKETİM KATEDRALİNE DÖNÜŞMESİ

Hayatın içinde ki yaşamlar gibi futbol takımları da bazıları zengin yaşamları, bazıları orta yaşamları, bazıları da hayatta var olabilmeyi amaçlamaktadır. Belki de bu yüzdendir en çok bizi bir takıma yönelik fanatizm tutkusunu tattıran. Bireyler kendileriyle tuttukları futbol takımını özdeşleştirirler ve böylece bazılarımız olmak istediğimiz konumda başarılı olan kulüpleri pekiştirip bir taraf oluruz. Bazılarımız hayatın verdiği ağır mağlubiyeti kabul edip kendi yaşamımız gibi bir türlü başarılı olamamış kulüp taraftarı oluruz. Bunun izahı ancak tuttuğu takımla kendi yaşantısını paralel çizgide yaşayan fanatik taraftarlarca açıklanabilir.  Futbolun dünyada insan hayatının olduğu her alana nüfus ettiği gerçeği bu oyunun ne kadar büyük bir potansiyel gücünün olduğunu göstermektedir. Kapitalist sistemde   bu gücün kullanılması demek sömürülecek  bireyler demektir. Günümüz   endüstriyel kapitalizmin bireyleri tüketen birer robotik varlıklar haline getirdiği bu sistemin f...

HEP Mİ BİR AKSİLİK!

Hep mi bir aksilik! Sezonu, Gol krallığı yarışında 2'nci sırada bitiren Enes Ünal'ın Transferi başka bir sezona kaldı. Enes Ünal, Bursaspor'da gösterdiği başarılı performansıyla dikkatleri üzerine çekmiş bir futbolcuydu. Özellikle Türkiye’de Basın, onu “Wonderkit” yetenek olarak medyada sürekli olarak gündemde de tutuyordu. Yine aynı dönemde Enes Ünal, Avrupalı gözlemcilerin de takibindeydi. Türkiye'nin santrafor ihtiyacı olduğu bir dönemde, Enes Ünal potansiyeli ve yeteneğiyle ön plana çıkan bir oyuncu olarak Türkiye’nin santrafor susuzluğuna bir çare olarak düşünülüyordu. Enes Ünal, Bursaspor'da geçirdiği süre boyunca golcülüğü ve golcü fiziğiyle ön plana çıktı. Genç yaşına rağmen saha içindeki zekası, hızı ve gol vuruşlarındaki becerisiyle büyük bir etki yaratıyordu. Bu performansıyla Avrupalı kulüplerinin de dikkatini çekti ve kariyerini yurtdışında sürdürme fırsatını ona verecek, uluslararası ağı olan Manchester City’e 26 Haziran 2015 tarihinde Bursaspor’un r...
GALATASARAY'IN CARLOS CUESTA TRANSFERİ Galatasaray, ara transfer döneminde savunma hattını güçlendirmek adına önemli bir hamle yaptı ve Kolombiyalı stoper Carlos Cuesta’yı kadrosuna kattı. Ancak bu transfer, taraftarlar ve futbol otoriteleri tarafından farklı açılardan değerlendirildi. Bir yandan genç ve atletik bir oyuncunun takıma kazandırılması olumlu bir adım olarak görülürken, diğer yanda sürecin planlı ilerleyip ilerlemediği ve Cuesta’nın Galatasaray’ın öncelikli hedeflerinden biri olup olmadığı sorgulanıyor. Özellikle Nelsson’un düşük bir bedelle takımdan ayrılmasının ardından Cuesta için 8 milyon euroluk bir anlaşmaya varılması, transferin mali boyutunu da tartışmalı hale getiriyor. Peki, Cuesta bu tartışmaları performansıyla geride bırakabilecek mi? Öncelikle Cuesta’nın profiline baktığımızda, 1.79 boyunda, atletik ve hareketli bir stoper görüyoruz. Ancak modern futbolda stoperlerin fiziksel özellikleri büyük önem taşıyor. Günümüzde kısa boylu stoperler oldukça nadir boy g...